LİMİTED ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKMA DAVASI
Davanın anahtarları:
TTK m.638 – Çıkma ve çıkarılma
TTK m.573 vd. – Limited şirket
TTK m. 641-644 – Ayrılma akçesi
ÖZET
İşbu bilgi notunun konusu; ortaklığın çekilmez hale gelmesiyle limited şirket ortaklığından çıkma davasıdır. Söz konusu davamızda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi ise yetkili mahkemedir. Tarafımızca takip edilen hukuki süreç sonunda davamızın kabulüne karar verilerek, müvekkilin limited şirket ortaklığından çıkmasını sağlayan dava süreci şu şekilde vuku bulmuştur:
DETAY
Müvekkil ve eşi bir limited şirketin ortakları konumunda idiler. Şirketin hisse dağılımı %99 müvekkilin eşine, %1 müvekkile ait olacak şekildeydi. Aynı zamanda müvekkil, şirketi ilzam ve temsile yetkili müdürlük görevini icra etmekteydi. Söz konusu limited şirket hisse devir kararı ile birlikte; %99 hissesine sahip olan müvekkilin eşi, hissesini bir başka kişiye devretmiş ve müvekkil müdürlük görevinden istifa ederek şirketi ilzam ve temsil yetkisinin sona erdirildiğine ilişkin karar alınarak, noterde tasdik edilmiştir. Ancak hisse devir sözleşmesi Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil edilmemiştir. Söz konusu kararın tescil edilmemesi nedeniyle müvekkil halen daha Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde şirket müdürü olarak gözükmektedir.
Bu durumu bilen kötü niyetli kişiler tarafından, müvekkil adına ve hisselerini devreden eşi adına sahte imza atılmak suretiyle şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin karar alınarak Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ettirilmiştir. Söz konusu karara müvekkil ve eşi imza atmamış olsa da davalılarca atılan sahte imzalarla karar tescil ettirilmiştir. Bu kapsamda, tarafımızca Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ayrıca bir tespit davası açılmış ve yargılama sonucunda şirket adresinin değiştirilmesi kararının sahteliği mahkemece tespit olunmuştur. İşbu karar da sebep gösterilerek tarafımızca Asliye Ticaret Mahkemesi’nde şirket ortaklığından çıkma davası açılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 638. Maddesinin ikinci fıkrasına göre; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” Şirketin diğer ortaklarının müvekkili riskli konumlara sokması, karşı tarafın müvekkili borçlandırıcı başka ne tür işlemler yaptığının müvekkil tarafından bilinememesi, müvekkilin hak kayıpları yaşamaması adına limited şirket ortaklığından çıkması yönünde talepler mahkemeye sunulmuştur. Bu kapsamda mahkemeye dava dilekçesi sunulurken noter onaylı hisse devir sözleşmesi, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı, sahteliğinin tespiti istenen şirket merkezinin değiştirilmesi kararı ve ilgili kararın sahteliğini tespit eden yargı kararı mahkemeye sunulmuştur. Bununla birlikte görülen ilk duruşmada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı ve Vergi Daireleri’ne gerekli müzekkerelerin yazılması ve dava konusu belgelerin istenilmesi mahkemeden talep edilmiştir. Akabinde mahkemece gerekli müzekkereler yazılarak dava konusu limited ortaklık adına yer alan tüm kayıtlar ilgili kurumlar tarafından mahkemeye sunulmuştur. Bununla birlikte tarafımızca bizzat İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gidilerek dava konusu şirketin hisse devri kararı hakkında gerekli yazılar alınarak, mahkemeye evrak şeklinde sunulmuştur. Yargılama aşamaları devam ederken karşı tarafın hiçbir duruşmaya gelmemesi, dosyaya herhangi bir dilekçe sunmaması ve tebligatların yerine ulaşmaması sebebiyle mahkeme tarafından ilgili limited şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verilmiştir. Tarafımızca temsil kayyımı masrafı mahkeme veznesine depo edilmiş ve temsil kayyımının göreve başlamasına karar verilmiştir. Aynı zamanda ilgili karar özetinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına karar verilmiştir. Bu kapsamda ilan yayınına ilişkin gerekli işlemler de tarafımızca yapılmıştır. Bu tür davalarda vekiller aracılığı ile gerekli işlemlerin yapılması, yargılamanın başarıya ulaşması yolunda büyük önem arz etmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 641. 642. 643. ve 644. maddeleri limited şirkette ayrılma akçesi konusunu düzenlemektedir. Limited şirkette ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Bu kapsamda, müvekkilin de limited şirketten ayrılması sebebiyle ayrılma akçesine hak kazandığı, dilekçeler aşamasında ve duruşmaların yapıldığı esnada mahkemeye tarafımızca aktarılmış olup, müvekkilin ayrılma akçesini alması sağlanmıştır.
Sonuç olarak mahkemece, ortaklar arasında güven ilişkisinin sona ermesi, sahte imzalarla düzenlenen belgeler sonucu ortada büyük bir güvensizlik ortamı oluşması, müvekkil açısından ortaklığın çekilemez hale gelmesi ve ortaklıktan çıkma talebinin haklı sebebe dayandığından bahisle davamızın kabulüne ve müvekkilin şirket ortaklığından çıkmasına ve müvekkile esas sermaye payının gerçek değerine uyan tutarda ayrılma akçesi ödenmesine karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere, dosyanın niteliğine uygun belgelerin sunulması ve açıklayıcı dilekçeler silsilesinin sürdürülmesi ile müvekkile açısından çekilmez hale gelen limited şirket ortaklığından çıkmasına yönelik başarılı bir dava süreci yürütülmüştür. Özellikle Şirketler Hukuku alanında sahte imzalarla usulsüz düzenlenen kararlara sık rastlanılmakta olup, bu tür güvensizlik ortamı yaratan olaylarda kişilerin kendi güvenliğinin sağlanabilmesi adına şirket ortaklığından çıkılmasının sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda, hukuk sistemimiz şirket ortaklığından çıkma davası yoluyla vatandaşlara güvence sağlanmasını garanti etmektedir.