TAŞINMAZI YENİ İKTİSAP EDEN MALİKİN GEREKSİNİMİ KAPSAMINDA TAHLİYE DAVASI
Davanın anahtarları:
TBK m.351 – Yeni malikin gereksinimi
HMK m.199 – Belge
ÖZET
İşbu bilgi notunun konusu; yeni malik olan müvekkilin iktisap ettiği taşınmaza duyduğu gereksinim nedeniyle dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilmesi talebine yönelik bir davadır. Söz konusu tahliye davamızda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, taşınmazın bulunduğu yer ise yetkili mahkemedir. Tarafımızca takip edilen hukuki süreç sonunda davamızın kabulüne karar verilerek, dava konusu mecurun tahliye edilmesini sağlayan dava süreci şu şekilde vuku bulmuştur:
DETAY
Müvekkil, önceden ikamet ettiği hazineye ait taşınmazı, hazineden devralan malikin talebi neticesinde tahliye etmek zorunda kalmıştır. Bu sebeple müvekkil, barınma ihtiyacını giderebilmek adına dava konusu taşınmazı usulüne uygun bir biçimde satın almıştır. Satın aldığı taşınmazın önceki maliki ile evi fiilen kullanan kiracılar arasında imzalanmış bir kira sözleşmesi bulunmaktadır.
Söz konusu davanın açılmasından evvel müvekkil tarafından, yeni maliki olduğu taşınmazda kiracı olarak oturan kişilere ihtarname gönderilerek; taşınmazın satın alındığı, ihtiyaç nedeniyle kullanılacağı, alınma nedeninin de bu gereksinime dayandığı ve taşınmazın tahliye edilerek teslim edilmesi aksi takdirde yeni iktisap ve malikin gereksinimi nedeniyle tahliye davası açılacağı ihtaren bildirilmiştir. İşbu ihtarnameye kiracılar tarafından herhangi bir cevap gelmemekle birlikte, dava konusu taşınmaz tahliye edilmemiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişisel için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.” İlgili maddenin 2. fıkrasına göre; “Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.”
Bu sebeple tarafımızca, sözleşme döneminin bitiminden itibaren bir ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesinde taşınmazın yeni iktisap edilmesi ve malikin gereksinimi nedeniyle tahliye talepli dava açılmıştır. İşbu dava açılırken dava konusu mecurun ihtiyati tedbir kararı ile tahliyesi de talep edilmiştir. Dava dilekçemizde müvekkilin yeni iktisap ettiği konutta oturma gereksinimi bulunmasına rağmen davalının konutu tahliye etmemesi nedeniyle müvekkilin eşi ve çocukları ile birlikte anne ve babasının konutunda mecburiyetten oturduklarından, ev eşyalarını yeni satın aldığı eve götürememesi nedeniyle geçici bir süreliğine komşusunun bir odasına depo etmek zorunda kaldığından bahsedilerek müvekkilin ne denli büyük mağduriyetler yaşadığı açıkça ortaya konmuştur. İddialarımız kapsamında, ikametgah belgesi, tapu senedi, ihtarname, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtları, Whatsapp görüşme kayıtları, ilgili mahalle muhtarlığından gelen resmi tespit yazısı, ecrimisil ihbarnamesi, kira sözleşmesi gibi tüm deliller tarafımızca mahkemeye sunulmuştur. Bununla birlikte, müvekkilin konut gereksinimine şahit olan kişilerin isim ve bilgileri tanık delili kapsamında sunularak, mahkemeden ilgili tanıklara davetiye çıkarılması ve duruşmada dinlenilmesi talep edilmiştir.
İlgili mahalle muhtarı, müvekkilin mecburen ailesiyle birlikte evine sığınmak zorunda kaldıkları anne ve babası duruşmada tanık olarak dinlenmiştir. Sunulan deliller ve dinlenen tanık beyanları kapsamında mahkemece taşınmazın müvekkil tarafından yeni iktisap edildiği ve malik olan müvekkilin dava konusu taşınmaza duyduğu gereksinimin acil ve gerekli olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda yapılan ilk celsede hüküm verilerek; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın tahliye edilmesine karar verilmiştir. Bununla birlikte, yargılama gider, masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere, dosyanın niteliğine uygun delillerin sunulması ve açıklayıcı dilekçeler silsilesi ile dava konusu olayın açığa kavuşturulması sonrasında müvekkilin yeni iktisap ettiği ve gereksinim duyduğu taşınmazın tahliye edilmesine yönelik başarılı bir dava süreci yürütülmüştür. Türkiye’de yeni iktisap edilen taşınmazın tahliyesinin sağlanması noktasında yeni ev sahipleri büyük problemlerle karşılaşmaktadır. Hukuk sistemimiz, malikin yeni iktisap edilen taşınmaza gereksinim duyması halinde, ihtiyacın giderilmesi noktasında vatandaşlara gerekli güvenceleri sağlamaktadır.